27 Nisan 2009 Pazartesi

Güzel ve Keyifli Bir Hafta Dilerim Arkadaşlar...



Melekleriniz size hep iyilik ve güzellik için yaşatmak için yanınızda olsun,

Sevgiylerimle...

www.nostaljim.org

eee bizim sitemiz işte :))

23 Nisan 2009 Perşembe

3. Blog Ödülüm


Bu ödüle 3.kez sevgili arkadaşım   muazzez 

tarafından layık görüldüm kendisine teşekkür ediyorum ve sevgilerimi gönderiyorum... :)

1-Size bu ödülü verenin blogunu yazın.
2-Ödülü 7 arkadaşa göndermek.
3-Gönderdiğin arkadaşları haberdar etmek.

Ben beni ziyaret eden bütün blogcu arkadaşlarıma veriyorum bu ödülü,

bence hepsinin blogu layık buna...

Sevgilerimle...

Sobelendim...

Sobelendim
Sevgili arkadaşım narish'im(beyhan'cığım)  beni sobelemis,teşekkür ediyor ve cevaplamaya geçiyorum...

Yil sonunda zengin olmak kosulu ile bir yil boyunca her gece kabus görmek ister miydiniz ?

zenginliğin bedeli bu olmamalı,istemezdim yani :))


Kör olma ve sagir olmak arasinda nasil bir secim yapardiniz ?

seçim yapmak istemezdim ve o durumda olan arkadaşlarımızada şifalar diliyorum...

Öleceginiz ani bilmek istermiydiniz ?

hayır,insan herşeyden vazgeçer nasılsa şu zamanda öleceğim diye...

Bu gecenin son geceniz olacagini ögrenseniz,birine söylemediklerinizden dolayi üzülürmüydünüz?


üzülürdüm ve eğer bişeyler söylemek istediğim kişi benim için önemliyse hemen arar yada bi şekilde ulaşır söylerdim...


Bir yil boyunca herseyin mükemmel oldugu,ancak yil sonun da o yili unutacaginizi bilebile yasanmasini ister miydiniz?

eğer mükemmelse ve yaşadığım her andan mutluluk duyduysam unutmak istemezdim anılarla olsun avunurdum :)


Eviniz yaniyor,aileniz ve siz kurtuldunuz,son kez daha eve girme sansiniz olsa neyi kurtarirdiniz?

eğer üstümde değilse benim için manevi değeri çok çok fazla olan kolyemi ve yüzüğümü kurtarırdım,manevi değerinden ötürü :))

Bende canımı dostumu Yaşama sebeplerim,mukom'u sobeliyorum...

www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun


Milletimizin,çocuklarımızın ve tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum...


İçim burkularak keşke bugün ve hergün çocuklarımız için ve dünya çocukları için  bayram olsa sokaklarda anne baba sevgisinden mahrum,dilenen,mendil satan,savaşlarda mermilerle,korkularla burun buruna yaşayan,tacizlere uğrayan  vs.vs. tüm çocuklar hepsi hepsi,bunları hiç yaşamamış olsalar ...

Çocuklarımıza keşke bir gün değil hergünü bayram gibi yaşabilecekleri bir dünya bırakabilmeyide başarabilseydik...

Yinede herşeye rağmen içinizdeki çocuk yanınızın hep kalmasını ümüit ediyorum ve diyorum ki;

Dilerim her gün 23 Nisan çocuk bayramı Tadında geçireceğiniz günler olsun...

www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

22 Nisan 2009 Çarşamba

Patlıcanlı ve etli pilav


malzemeler;
yarım kg.kuşbaşı et(etini bol sevenler daha fazla kullanabilirler)
2 tane kemer patlıcan
2 su bardağı pilavlık pirinç
bir yemek kaşığı tereyağ
patlıcanları kızartmak için çiçek yada zeytinyağı,
tuz,karabiber,


öncelikle kuşbaşı eti haşlıyorum,düdüklü kurtarıcım 
sonra patlıcanları soyup kızartıyorum(yukarda görüldüğü şekliyle)
kızaran patlıcanları aralıklı bir şekilde tencereye boyuna diziyorum,
haşlanan kuşbaşı eti tereyağının bir kısmıyla hafif kavuruyorum,
onuda tencereye patlıcanların üstüne döküyorum,diğer yandan pirinci de biraz tereyağında kavuruyorum(isterseniz kavurmadanda yapabilirsiniz)
tencereme onuda döküyorum ve patlıcanları pirinçlerin üstüne gelecek şekilde kapıyorum(yine yukarda resimde gördüğünüz üzre )
ve eti haşladığım sudan 4 su bardağı hafif tuzla karıştırıp yavaşca pilav tenceresine döküyorum ve altını yakıyorum,
kaynayana kadar hızlı ateşte sonra en kısık ateşte suyunu çekene dek pişiriyorum,biraz soğuyunca servis tabağına tencereyi çeviriyorum ve üzerine karabiber serpiyorum...
afiyet olsunnn...  


tadıda görüntüsüde süper oluyor,hatta bunu zeytinyağıyla yapıp misafirlere bile çıkarıyorlar Mersin'de...
denemenizi tavsiye ederim...


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

20 Nisan 2009 Pazartesi

Sac Kavurması


Oğlum ne zamandır istiyordu ve bugün pişirdiğimi görünce,
"of anne sen harikasın " diye tepki vermesi çok hoşmua gitti  
de acaba harika olmak için isteklerini yapmak zorunda mı olmamız lazım diyede düşündürttü yani bana 
neyse gelelim tarifimize
 

malzemeler;
1 kg. kuşbaşı et,
2 orta boy soğan,
5-6 adet yeşil sivri biber
4 adet domates,
1 kaşık tereyağ,biraz zeytinyağı(isteğe göre)
tuz,
karabiber


saca tereyağını koydum,eriyen ve iyice kızan yağın içine etleri attım,kısık ateşte suyunu çekene 
kadar ara sıra karıştırarak kavurdum,suyunu çekince doğradığım soğanları ve biberleride attım birazda onlarla kavurdum, doğradığım domatesleride ekleyip domateslerin suyuyla biraz daha kavurdum,
birazda zeytinyağı ekledim ve tuzunu atıp 5 dakika kadar daha kavurdum,son olarakta bir tutam karabiber ekledim ve
bu işlemden sonrada sac kavurmamız yenmeye hazır hale geldi,

Afiyet olsun ...


www.nostaljim.org

eee bizim sitemiz işte :))

16 Nisan 2009 Perşembe

Su Böreği


Hamuruna
6 yumurta,
1 çay bardağından az eksik sıvı yağ,
1 çay bardağından az eksik su
1 çay. kaşıgı tuz
aldığı kadar un,

aralarına;
bir su bardağı dolusu tereyağ ve zeytinyağı karışımı

içine;
yarım kalıp beyaz peynir ve maydanoz

pişirmek için;
büyükçe bir tencere,
3-5 litre arası su,tuz bir miktar çiçek yağı
3-5 litre arası soğuk su ve büyükçe bir kap
orta boy tepsi...



yumurtaları kırıp yağı,suyu,tuzu karıştırdım,
aldığı kadar unu ekledim,yumuşak bir hamur elde ettim

sonra ceviz büyüklüğünde bezelere bölüp( yaklaşık 16 beze falan çıkıyor
bir tepsiye 12 kullanıyorum,4 bezeyide 8 eşit parçaya bölüp orta boy teflon tavada yaptım)
bezelerin hepsini ince açtım,açma işlemi bitince,büyükçe bir tencereye su koydum,
içine tuz ve birazda çiçek yağı ilave ettim, 
tepsiyi yağladım ve en alttaki yufkayı haşlamadan tepsiye yerleştirdim,
kaynadıktan sonra,yufkalarımı tek tek önce kaynayan suya bıraktım ve delikli kepçeyle aldım(çok az bekleyecek,suya atıp her tarafı suya girince hemen alınacak)arkasındanda içi soğuk az tuzlu su olan kaba bıraktım sonra çıkarıp tepsiye yerleştirdim,her yufkanın arasına tereyağ ve zeytinyağı karışımından 2 şer kaşık gezdirdim,
6. yufkanın üzerine peynir ve maydanoz karışımını gezdirdim,
tekrar yufkaları haşlayıp tepsiye yerleştirdim,en üstteki yufkayıda haşlamadım ve 
üzerine yağ gezdirip ocakta sık sık çevirerek her iki tarafıda güzelce kızarana kadar pişirdim
(tepsinin altı pişince düz bir tepsi yardımıyla alt üst yapabilirsiniz omlet gibi)
isterseniz fırındada pişirebilirsiniz ocak daha yumuşak olduğu için benim tercihim ocakta pişirmek...
afiyet olsun...


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

15 Nisan 2009 Çarşamba

Rüyamız da buluşalım


Gün aydınım, 
Uç, uç böceğim/uçurum gözlüm, 
Centilmenim,/yüreğimin öteki yüzü 
Ufukta ki kızıllığım/geceleri semada ay a karşı dizilen yıldızım 
Daha ne diyeyim ki /eşim sin işte /eşim/ 

Bak yine baş başa kaldık.Bir Kör oğlu bir Ayvaz misali.Yanımdasın bak tutuyorum ellerini,Kokluyorum teninin kokusunu derinden derinden.Düşüyorum gözlerinin uçurumlarına ve ta diplerinde çisiline gömülüyorum.Yine tutkuyla doluyorsun ellerini belime ve tekrar tekrar söylüyorsun…Sen benimsin/benim olacaksın …Ben yine aynı cevabı veriyorum bak bebişim sana. Seninim ve ben seni ölümüne sevdim /senin olmadığın gün ölümümdür ve Tanrım seni bana bahşetsin… 

Bak çay demlendi.Tavşan kanı gibi yine ve çok şekerli.Şimdi yine kaşığı bardağın içinde uzun uzun karıştıracaksın ve çıkan sesi uyardığımda güleceksin ve şöyle diyeceksin …Böyle yapmayınca da tadı çıkmıyor ki be bebişim:...Çayı şekerli seniyse olduğun gibi seviyorum diye de ekleyeceksin…Ve ben yine uzun,uzun yüzüne bakacağım ve yaa uyuşuk şimdiye dek nerelerdeydin de beni gelip bulmadın diye de sitemleneceğim.Sense hep seni arıyordum ve yolumu kaybetmiştim ama çok şükür yolumu sende buldum diye de ekleyeceksin … 

Hani hava soğuktu ve yine her zaman ki gibi üşüyordum ama sen ellerini ellerime kenetlemiştin ve tüm sokakları gecenin karanlığında adımlamıştık uzun uzun.Sana o zaman demiş miydim bilmiyorum ama benim elimi ilk tutan sendin ve ben o gece çocuklar gibi şendim.İçim titrese bile soğuktan yüreğim sıcacıktı ve her şeyin ilki olduğun gibi elimi de ilk tutan sendin.Bazen düşünüyorum da ne kadar çok şeyi seninle keşfettim ben.Yüreğim ilk kez seninle deli gibi atmıştı.İlk kez senin için tüm korkaklığıma rağmen bir çok şeyi göze almıştım ve ben ömrüm boyunca ilk kez hiçbir şeyi umursamamıştım. 

A hadi ama bak evet sana kötü bir haberim var mutfak tamtakır kalmış ve kahvaltı yapacağız hep beraber.Artık bir daha ki sefere yemek yaparım ama bir şartım var sende masayı kurarsın.Eminim hemen televizyonun karşısına çekersin masayı ve bıcır,bıcır söylenirsin,bebişim mutfak olmaz salonda yiyeceğiz ve uzun, uzun keyfine vara, vara yemeğimizi yiyeceğiz diye de eklersin.Bunu o kadar zamandır söylüyorsun ki ben artık pes ettim ve itiraz etmeyeceğim.Sen her zaman ki gibi bir kahve olsa da içsek dersin mutlaka evdeki her hangi biri o kahveyi yaparken fal bilen va mı diye de eklersin ama hiç umutlanma çünkü sana bakmayacağım bu konuda da kesin kararımı verdim bunu da bilesin… 

Canım ya bu alarm çalıyor kapa şu saati…Aman Tanrım …inanmıyorum ya…Sen yanımda yoksun/ama ben sofra kurmuştum/tam da kahvelerimizi yeni içmiştik ve daha okey oynayıp herkesi yenecektik.Ya ben uyuya kalmışım/ve işe de geç kaldım.Bu bir rüyaymış ve en tatlı yerinde uyandım… 
Aşkımmm/bu bir düş,müş ve sen de tam rüyamın içine düşmüşsün…Hadi bunu tekrar yapalım ve gece saat on ikiyi vurduğunda rüyamızda buluşalım…


ilknur Aslan


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

Mimozamsın


Canım. 
Kınalı kuzum,narinim,gözlerinin gömüsüne gömüldüğüm seni özledim ve oturdum yine klavyemin başına ve sana olan yangınımı,sana olan susuzluğumu anlatıyorum.Dile gelen tek yüreğim değil,ruhum değil,dile gelen tüm uzuvlarım.Bana değil klavyeme sor.Dile gelse bu cansız nesne o bile dayanmaz tarumar olur her parçası onun bile özü bay vermez be gün yüzlüm. 

Adın dert olsa /dertlerin en güzeli olurdun katlanırdım senden gelen her türlü çileye. 
Adın kabus olsa/düşlerin en güzeline en uzununa seninle dalardım gün bitip de dönerken geceye. 
Adın ölüm olsa/Azrail deseler dahi ecel in şerbetini elinden yudumlardım.Son yolculuğuma senin kolunda çıkardım. 

Bastığın toprak olurum 
İçtiğin suyun olurum. 
Yaz günü terlersen silip attığın mendil olurum 
Konuştuğun kelamında sen iste,değil bir hiza kurduğun devrik cümlen olurum. 
Sen iste gönüllü kulun olurum/kölen olurum gerek yok hiçbir zincire 

Sebebim ol/soluğumu kes 
Tek hazanım ol sararıp düşeyim bir yaprak misali dizlerinin dibine 
Engin maviliklerde uçan,karayı gösteren martım ol. 
Denizde,pusulam 
Gemide dümenim ol. 
Cesaret veren içimin hiç susmayan sesi ol. 
Beni istersen çocuk say gülüp geç/ 
Madem öyle oynadığım lego ol ve kurayım, bozayım seni. 
Her seferinde yine,yeniden keşfedeyim ben hep seni yanımda göreyim. 

Gitme/git desem de gitme hiç olur mu 
Vazgeç desem de sakın beni terk etme. 
Benliğim olursun/nefesim olursun 
Daha ne diyeyim can olursun/can 
Baharım olursun /her bir dalımda çiçeğe durursun. 
Umudum olursun ve sen yoksan /ölümüm olursun… 
Ama seni nefes diye her çekişimde biraz daha ben olursun 
Beni yüreğimden sayfa, sayfa okursun. 
Bahar dalımsın,mimozamsın 
Hadi aç sürgünlerini seninle bahar sarıya boyansın. 
Savur polenlerini dört bir yana 
Çünkü,sen mimozamsın sarı sarı çiçeklerinle baharıma açansın


ilknur Aslan


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

2.Sevgi ödülüm :))


Sevgi Ödülüm
İkinci kez layık görüldüm bu ödüle 


Sevgili arkadaşım Narish(Beyhan) bana sevgi ödülü vermiş,teşekkür ederim canım :)


Üç kural ı varmış bu ödülün...
1. bana ödül veren kisinin blogunu yazmak
2. bana verilen ödülü 7 arkadasima vermem gerekiyormus..
3. ödül gönderdigim arkadaslara haber vermem gerekiyormus..

Ama ben bu ödülü beni ziyaret eden tüm arkadaşlarıma vermek istiyorum...

Hepiniz layıksınız bence bu ödüle blog arkadaşlarım :)

www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

14 Nisan 2009 Salı

Tavuk Çorbası(arabaşı)


yine bir memleket tarifi gelsin :)

genellikle silifke mut civarlarında yapılır daha çok :)

bir tavuk gögsü,
4 y.kaşığı un,
1 bardak çiçek yada zeytinyağı,
bir çorba kaşığı,yarısı biber yarısı domates salçası,
yeterince tuz,karabiber,kırmızı biber...

tavuk gögsünü haşlayıp bir kenara alalım,
diğer tarafta unu yağın yarısı ile iyice kavurun,
ve karıştırarak tavuk suyuna ekleyin,
diğer kalan yağıda salçayla kavurup çorbanın suyuna ekleyin,
tavuklarıda küçük küçük didikleyin ve 
karabiberini,kırmızı biberinide ekleyip afiyetle yiyin 

not=eğer kavurduğunuz un,çorbada un pütür pütür olursa telaş etmeyin,etleri karıştırmadan
mikserle bir kaç kez çırpın,pütürden eser bile kalmaz


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :)))

Sarmısaklı Köfte


Bugün memleketten(Mersin'den) bir tarifle geleyim bloguma dedim :)

biz bunu misafire çıkarırız genelde yanında şöyle bol salatayla harika olur yani :)

şimdi gelelim tarife her ne kadar ben fazla yiyemesemde yiyenlerin harika demeleri bile yetiyor bana :)

şimdi geçelim tarifimize :)

malzemeler;
dışı için:
yarım kg. ince köftelik bulgur,
1 su bardağı kadar irmik
bir yumurta
bir kase kadar un(aslında göz kararı yapıyorum ben)
kimyon,
bir yemek kaşığı salça



sosu;

4-5 diş sarmısak,

bir yemek kaşığı biber salçası

4 tane orta boy domates

yarım su bardğı çiçek yağı(zeytinyağı)

tuz,

yarım limon

bir tutam maydanoz


bulgurla irmiği biraz ıslatalım,10 dk kadar bekleyelim ve içine yumurtasını,salçasını,kimyonunu koyup yoğurmaya başlayalım,
bir miktar un katıp yoğurmaya devam edelim,
iyice özlü olacak bulgurumuz,unla ve suyla kıvamına gelene kadar yoğuralım,

sonra küçük küçük köfteler yapıp ortasını çukurlaştıralım,

hepsi bitince tenceremize suyumuzu koyalım kaynayınca köfteleri içine dökelim ve yaklaşık 10,15 dk kaynatalım...


diğer yandan sarmısakları temizleyelim,yağıla biraz kavuralım,içine domatesleri rendeleyip biraz kavuralım,sonra salçasını koyup onunlada kavuralım ve pişmiş ve suyunu süzmüş olduğumuz köftelerin üsyüne döküp iyice karıştıralım,

biraz soğuyunca maydanozunuda doğrayıp limonunu sıkıp karıştıralım afiyet olsun...

www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :)

11 Nisan 2009 Cumartesi

Gelişinin şerefine


Tüm yollar seni işaret ediyor ve ben gün geçtikçe tüm bulanık düşüncelerimden sıyrılıp çırılçıplak peşin sıra geliyorum.Peşinden gelen ben miyim yoksa ruhum mu bunu tam olarak bilmesem de yalın ayak düştüm yollarına. 

Tüm çıkışlar tutulmuş dahi olsa,her yere barikat kursalar dahi kimse engelleyemez..Çünkü en yakınlarım bile bilmez benim ne kadar deli olabileceğimi kestiremiyecekler.Tek bilmedikleri bu oysa.Baş koydum,yılmak yok ama ölümü göze almışım ben.Gün gelecek önüne diz çökerek geleceğim bir kuş misali omzuna konacağım sen beni göremeyeceksin belki ama hep hissedeceksin sürekli beni.Tutamasam da ellerini,gözlerinin çisilin de göremesem de kendimi bilesin ki hep yanında olacağım.Yanından hiç ayrılmayacağım.Seninle yollarımız hiç ayrılmayacak,kopmayacak bizim seninle olan güçlü bağlarımız.Çünkü benim sana olan sevdam gelip geçici olmadı hiçbir zaman ve bilirim ki bende senin ilk olmasa da son karın ağrın oldum ve hiçbir ağrı kesici bunu geçiremeyecek ben hep orada kalacağım sonsuza dek sürecek bu şekilde.Bir gün Hak vaki olduğunda aşkımıza şahitlik edecek gökteki melekler.Her bir uzvumuz dile gelecek ve Rabbime biz onlar yaşarken bu sevdayı dolu dizgin hep ikisiyle beraberdik diyecekler.Ve bizi Yaradan bile onaylayacak ve onlarının kaderini ben belirlemiştim diyecek. 

Sanıyorlar ki kimileri sevda gelip geçici bir duygu,insanın hayatından kimler gelir kimler geçer.Ve hiç olmadı biri gelir biri gider.Ama bu kadar ukalaca ahkam kesenler bunları söylerken benim gibilerin sadece masallarda kaldığını ve artık sevdanın da değişen dünyaya ayak uydurduğunu sanmışlar.Ben seni gelip geçici sevmedim ki.Yana /yıkıla sevdim.Rüzgarlarda başı boş savrulan bir yaprak gibi sevdim.Kuruyup ta gazel olsam dahi ateşlerde yanarken dumanım tüte, tüte sevdim.Sen tamda bitip tükenmişken hasta olan benliğime bir antibiyotik gibi geldin bebişim kırılganım,güleç yüzlüm değişen dünyama hoş geldin.Ben bunca yıldır seni bekledim nerelerdeydin niye geciktin.Oysa ben artık geleceğinden tam da ümidimi kesmişken ansızın geldin ve biliyordum ki sen yıllardır gelmesi geciken ama bir o kadar da özlemle beklenendin. 

Gelişin tam da bir devrim e denk geldi.Gelişin bana yeniden gün yüzü göstertti.Gelişin yıllardır tatmadığım huzuru verdi.Gelişin ölmüş ruhuma yeniden can verdi.Varlığın,var oluşum oldu.Şu yaralı ruhum seninle ilk kez ebedi huzuru buldu …Sen yıllardır gelmesi özlemle beklenendin…Bebeğim iyi ki geldin…Hoş geldin…Bu gün yaşıyorsam,bunu sana borçluyum…gelişine,sevişine 
Sana şükran borçluyum… 
Kırılganım,güzel yarim,gelişinin şerefine her günü bayram ilan ediyorum gerçi biliyorsun ama ben yinede tekrarlıyorum seni seviyorum…


ilknur Aslan


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

6 Nisan 2009 Pazartesi

Bunun adı yok...


Bayat ekmeklerle yaptığım bir yemek,mantı gibi iskender gibi bir tada sahip 
son derecede lezzetli bir yemek 

malzemeler;
yarım ekmek
200-250 gr kadar kıyma,
1 baş soğan,
2-3 diş sarmısak,
bir tutam karabiber,
biraz tuz,
bir tutam maydonoz,
2 tane sivri biber
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı tereyağ(siz arzunuza göre yağ kullanabilirsiniz)
1 s.b. su
250 gr yoğurt
yarım çay bardağı ayçiçek yağı

yapılışı;
ekmekleri küçük küçük doğradım ve bir borcama yada tepsiye koyup fırına verdim,
diğer yandan misket köfteleri hazırladım,domates yağ,biberler ve su hariç tüm malzemeyi iyice yoğurdum
küçük küçük köfteler yaptım,ekmekler kızarırken köftelerimi de çiçek yağında kızarttım,biberlerimide küçük küçük doğrayıp kızarttım,küçük bir tencereye suyu,tereyağını ve salçayı koyup iyice kaynattım,
kızaran ekmeklerin üzerine salçalı sudan biraz gezdirdim birazınıda ayırdım(üstü için)
salçalı sudan sonra sarmısaklı yoğurduda ekmeklerin üzerlerine döktüm,en üstünede köfteler ve kızarmış biberleri koyup kalan salçalı suyuda döktüm ve harika bir sonuç elde ettim )

afiyet olsun...


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte

5 Nisan 2009 Pazar

GÜveçte Tavuk


bugünkü menümde güveçte tavuk vardı,e yapmışken sizlerlede paylaşayım istedim 
valla çok lezzetli olmuştu yani,övünmek gibi olmasın ama  :)


malzemeler;
8 tane tavuk budu,
1 tane küçük patates
4 tane soğan
2 baş sarmısak
2 yeşil biber
2 domates
2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
bir kaşık domates salçası


tavuk butlarını yıkayıp tencereye koydum,patatesi,soğanları irice doğradım,
2 baş sarmısağı da serpiştirdim,domatesleri üstüne doğradım,biberleride,salçayı bir çay bardağı suda ezip 
üstüne gezdirdim ve fırına verdim,yağınıda en üstüne gezdirdim,yaklaşık 1 saatte pişti...afiyet olsun... :)

www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

Tencere Böreği


Malzemeler,
4 yufka
1 su bardağı süt,
1 yumurta,
yarım çay bardağı çiçek yağı
biraz beyaz peynir(isteğe bağlı ne isterseniz)
biraz maydonoz,
birde teflon tencere 

tencereyi biraz yağladım bir yufkayı açtım,içine süt,yumurta ve
yap karışımından biraz döktüm,içine peynir maydonoz harcınıda koyup kendi etrafında sardım ve tencereye koydum
bu işlemi 4 yufkayada uyguladım(gül böreğinin tenceredeki hali )
en üstünede kalan harcımı döktüm ve iyice her tarafına yaydım..
kısık ateşte ağır ağır pişirdim hem çabuk hemde lezzetli oluyor ve afiyetle yenildi tabiki :))


www.nostaljim.org

eee bizim sitemiz işte:))

2 Nisan 2009 Perşembe

MİMLENDİMMMM...

Sevgili eda'm

beni mimlemiş bende hemen cevaplayıp arkadaşlarıma topu atıyorum

kolay gelsin arkadaşlar :)

evett konumuz kendimizi maddeler halinde tanıtmakmış,

başlayalım :)

- aceleciyinm

-aklıma bişey geldiğinde mutlaka yapmalıyım(kötü bir huy ama böyleyim)

-yaptığım işin hakkını vermeliyim,sırf yapmış olmak için yapmam bir işi

-sevdiklerim benim için herşeyden önce gelir.

-çocuklarım vazgeçilmezlerimdir

-kitap okumayı,şiir okumayı ve kendimce yazmayı  çok severim

-çiçekleri çok severim

-elişini çok severim(örgü,dantel favorilerimdir)

-duygusalımdır

-karşımdakini kırmamaya özen gösterrim

-objektifimdir

-içimdeki dışımdadır,arkadaşlarımında öyle olmasını isterim,içten pazarlıklı kişilerle işim olmaz,anladığım zamanda araya mesafeler koymasını çok iyi bilirim...

-sorumluluk sahibiyimdir

-düzenliyimdir özellikle evimde herşey düzenli olmalıdır...

-verdiğim sözü tutarım ve verilen sözlerinde tutulmasını beklerim...

-birine kırıldığımda kolay kolay geçmez kırgınlığım...

-birazda kinciyimdir(belki iyi bir özellik değil ama böyleyim işte)

-hislerim çok kuvvetlidir...

-pratik düşünürüm...

-tek zayıflığım çocuklarıma karşıdır...

bu kadar yeterli sanırım :)

bende arkadaşlarımı mimliyorum kabul ederlerse tabiki ?? :))

sevgili;

cahidenin elleri

muazzez

irem ve hayat

hamaratabla

bir yudum hobi


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

Ben bugün seni deli gibi özledim.


Sağanak bir yağmurdan sonrası, 
Kazınmış,bozulmuş yollara döndü bugün yüreğim. 
İçime yazdığım aşkım depreşti... 
Off ben bugün seni özledim. 
Off ki of 
Ben bu gün uzaklığını deli gibi her zerremde hissettim. 
Adını yazdım gözyaşlarıma 
Seni seviyorum yazdım; resmine bakıp,titreyen parmaklarımla. 
Her doğan günde,gözlerim körfeze baktığında, 
Her batan günde ufuktaki kızıllığa, 
Hatta içime yazdım adını 
Bilirsin coştuğumda çağlarım zapdedilmem bir sel gibi. 
Ama hiç böylesi özlemiştim biliyormusun? sevdiğim seni. 
Yollar çok uzun çok. 
Gitmesi ayrı dert.Dönmekse can kuşum:bir işkence. 
Zaman pusu kurmuş tüm kahpeliğiyle sevdama 
Senden uzakta geçmeyen zaman,yanında bir çırpıda geçip gidiyor. 
Bugün döktüğüm her damla gözyaşım 
İsyanımdı sensiz geçirdiğim her anıma 
İşte bu yüzdende kinim büyüyor; 
Yanındayken geçen çabucak zamana. 
Yoksun ya şimdi. 
Vakit bitti.saatler durdu. 
Nede bugün puslu camlarmisali; 
Gözlerimdeki yaşlar dindi 
Yaktı içimi yokluğun. 
Yoksunya şuan: 
Off..off ki ne of. 
Küskünüm aynalara. 
Ben:bu günkü gibi özlememiştim bilirmisin? hiç seni 
Ben bugün seni deli gibi özledim. 
Ben bu gün uzaklığını deli gibi her zerremde hissettim..._dejavü_ 

ilknur Aslan


www.nostaljim.org

eee bizim sitemiz işte :))