15 Nisan 2009 Çarşamba

Rüyamız da buluşalım


Gün aydınım, 
Uç, uç böceğim/uçurum gözlüm, 
Centilmenim,/yüreğimin öteki yüzü 
Ufukta ki kızıllığım/geceleri semada ay a karşı dizilen yıldızım 
Daha ne diyeyim ki /eşim sin işte /eşim/ 

Bak yine baş başa kaldık.Bir Kör oğlu bir Ayvaz misali.Yanımdasın bak tutuyorum ellerini,Kokluyorum teninin kokusunu derinden derinden.Düşüyorum gözlerinin uçurumlarına ve ta diplerinde çisiline gömülüyorum.Yine tutkuyla doluyorsun ellerini belime ve tekrar tekrar söylüyorsun…Sen benimsin/benim olacaksın …Ben yine aynı cevabı veriyorum bak bebişim sana. Seninim ve ben seni ölümüne sevdim /senin olmadığın gün ölümümdür ve Tanrım seni bana bahşetsin… 

Bak çay demlendi.Tavşan kanı gibi yine ve çok şekerli.Şimdi yine kaşığı bardağın içinde uzun uzun karıştıracaksın ve çıkan sesi uyardığımda güleceksin ve şöyle diyeceksin …Böyle yapmayınca da tadı çıkmıyor ki be bebişim:...Çayı şekerli seniyse olduğun gibi seviyorum diye de ekleyeceksin…Ve ben yine uzun,uzun yüzüne bakacağım ve yaa uyuşuk şimdiye dek nerelerdeydin de beni gelip bulmadın diye de sitemleneceğim.Sense hep seni arıyordum ve yolumu kaybetmiştim ama çok şükür yolumu sende buldum diye de ekleyeceksin … 

Hani hava soğuktu ve yine her zaman ki gibi üşüyordum ama sen ellerini ellerime kenetlemiştin ve tüm sokakları gecenin karanlığında adımlamıştık uzun uzun.Sana o zaman demiş miydim bilmiyorum ama benim elimi ilk tutan sendin ve ben o gece çocuklar gibi şendim.İçim titrese bile soğuktan yüreğim sıcacıktı ve her şeyin ilki olduğun gibi elimi de ilk tutan sendin.Bazen düşünüyorum da ne kadar çok şeyi seninle keşfettim ben.Yüreğim ilk kez seninle deli gibi atmıştı.İlk kez senin için tüm korkaklığıma rağmen bir çok şeyi göze almıştım ve ben ömrüm boyunca ilk kez hiçbir şeyi umursamamıştım. 

A hadi ama bak evet sana kötü bir haberim var mutfak tamtakır kalmış ve kahvaltı yapacağız hep beraber.Artık bir daha ki sefere yemek yaparım ama bir şartım var sende masayı kurarsın.Eminim hemen televizyonun karşısına çekersin masayı ve bıcır,bıcır söylenirsin,bebişim mutfak olmaz salonda yiyeceğiz ve uzun, uzun keyfine vara, vara yemeğimizi yiyeceğiz diye de eklersin.Bunu o kadar zamandır söylüyorsun ki ben artık pes ettim ve itiraz etmeyeceğim.Sen her zaman ki gibi bir kahve olsa da içsek dersin mutlaka evdeki her hangi biri o kahveyi yaparken fal bilen va mı diye de eklersin ama hiç umutlanma çünkü sana bakmayacağım bu konuda da kesin kararımı verdim bunu da bilesin… 

Canım ya bu alarm çalıyor kapa şu saati…Aman Tanrım …inanmıyorum ya…Sen yanımda yoksun/ama ben sofra kurmuştum/tam da kahvelerimizi yeni içmiştik ve daha okey oynayıp herkesi yenecektik.Ya ben uyuya kalmışım/ve işe de geç kaldım.Bu bir rüyaymış ve en tatlı yerinde uyandım… 
Aşkımmm/bu bir düş,müş ve sen de tam rüyamın içine düşmüşsün…Hadi bunu tekrar yapalım ve gece saat on ikiyi vurduğunda rüyamızda buluşalım…


ilknur Aslan


www.nostaljim.org

ee bizim sitemiz işte :))

Hiç yorum yok: